Arif Sağ Kimdir?

Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın

1945 yılında Erzurum'un Aşkale ilçesinin Dağlı Köyü'nde dünyaya geldi. 5 yaşında kavalla, 6 yaşında ise gramofon ve plakla tanıştı. Kendi adı ile özdeşleşen bağlamayla 7 yaşında iken Erzincan'da Davut Sulari, Âşık Daimi, Ali Ekber Çiçek, Âşık Beyhani, Kemter Yusuf ve daha birçok sanatçının yetiştiği Kumaş Dede'nin dükkânında tanıştı. 14 yaşına kadar âşıklık geleneğini öğrenip deyişler söylemeye başlayan sanatçı, sonraki yıllarda İstanbul'a geldi ve Aksaray Musiki Cemiyeti'nde Nida Tüfekçi'nin öğrencisi oldu.

İlk plağı olan "Gafil Gezme Şaşkın Bir Gün Ölürsün'ü 1964 yılında doldurdu. 45'lik plak dönemi olarak bilinen ve yaklaşık 20 yıl devam eden bu süreçte 45'in üzerinde plak, 200'ün üzerinde beste yaptı. Çeşitli sanatçılara bağlamasıyla eşlik etti ve bestelerini de pek çok sanatçı okudu.

1966-1969 ve 1975-1982 yılları arasında İstanbul Radyosu'nda bağlama sanatçısı olarak görev aldı. 1976 yılında kurulan İstanbul Devlet Türk Müziği Devlet Konservatuvan'na 1981 yılında öğretim üyesi olarak giren Arif Sağ, halk müziği ve bağlama konusundaki akademik çalışmalarına da bu dönemde başladı. 1981'de konservatuvardan ayrıldı ve kendi adını taşıyan Arif Sağ Müzik Okulu'nu açarak binlerce öğrencinin yetişmesine ön ayak oldu.

Bu arada Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top gibi bağlamanın diğer ustalarıyla "Muhabbet" serisinin ilk albümünü hazırladı. Clzun bir zamana yayılan bu birlikte çalışma sonucunda beş albüm ortaya çıktı.

1982 yılında İstanbul'da Şan Tiyatrosu'nda ilk "Bağlama Resitali"ni veren sanatçı, yurt içi konserlerinin yanı sıra yurt dışında birçok ülkede Halk Müziği'ni tanıtıcı çalışmalar yaptı.

5 Mayıs 1996'da Almanya Cumhurbaşkanı Roman Herzog'un desteği ile Köln Filarmoni Orkestrası ile Köln Filarmoni Salonu'nda verdiği konserle Anadolu müziğinin batıya tanıtılmasına ciddi katkılar yapmıştır. 1996 yılında Köln Senfoni Orkestrası eşliğinde Erdal Erzincan ve Erol Parlak'la birlikte Köln'de verdiği konser büyük ilgi gördü ve yine aynı yıl Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen özel ödülü aldı.

İspanya'nın ünlü Flâmenko gitaristi Torna Tıto ile Avrupa'nın 12 ayrı şehrinde konserler vererek bağlamanın yurt dışında tanınmasını ve hak ettiği övgüyü almasını sağladı. Karadeniz Filarmoni Orkestrası ile Türkiye ve Japonya'da, Gerardo Nunez ile Avrupa ve Türkiye'de ve en son olarak da Marcel Khalife ile Türkiye'de gerçekleştirdiği konserde bağlamayı dünyanın diğer enstrümanları ile dayanışma içerisinde tüm çalışmalara önderlik etmeye devam etmektedir. Adına, yurt içinde ve yurt dışında birçok üniversitelerde kürsüler açıldı. Sosyal çalışmaları sonucu kurum, kuruluş ve sosyal örgütler tarafından ödüllendirilen Sağ, son olarak 10. Hacı Bektaş-ı Veli Dostluk ve Barış Ödülü'ne layık görüldü.

ülkemizde müzik alanında kişisel renklere ve üstün yeteneklere sık rastlanmasına rağmen, bağlama çalgısında bir ekol yaratan sanatçı sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Bağlamaya teknik bakımdan hâkim olduğu kadar Arif Sağ'ın icrası, yerel tavırlar, repertuar ve duygu bakımından da zenginliklerle doludur.

Halk müziği ve bağlama ile bu alandaki özgün arayışlarını yoğunlaştırarak sürdüren Arif Sağ, aynı zamanda 1987-1991 döneminde parlamentoda milletvekili olarak bulunan ilk sanatçıdır.

Kaynak: Bağlama 10 Ders Kitabı

Anahtar Kelimeler: 

Benzer İçerikler

Rastgele Parça

Yayladan gelen güzel
Yaylada gar var m'ola
Yar yoluna ölene
Sorgu sual var m'ola

Haydi haydi gidelim
Orman aralarına
(Tokat yaylalarına)
Doktor derman bulamaz da
Gönül (Sevda) yaralarına

Ekmeğim var aşım var
Ne belalı başım var
Yirmiden biri eksik
Ondokuz oynaşım var

Haydi haydi gidelim
Orman aralarına
(Tokat yaylalarına)
Doktor derman bulamaz da
Gönül (Sevda) yaralarına

Terekteki siniler
El değmeden iniler
Gurbetteki yarimin
Sağ gulağı çiniler

Haydi haydi gidelim
Orman aralarına
(Tokat yaylalarına)
Doktor derman bulamaz da
Gönül (Sevda) yaralarına

Terekde bekmez sandım
Dökülüp akmaz sandım
Bana bakan gözlerin
Kimseye bakmaz sandım

Haydi haydi gidelim
Orman aralarına
(Tokat yaylalarına)
Doktor derman bulamaz da
Gönül (Sevda) yaralarına

Davut Şahin-Reşadiye