Atatürk, Antalya’ya gidiyordu. O sırada İtalyan diktatörü Musolini abuk sabuk nutuklarında, Türkiye’yi de hedef alıyordu.
Yolda mola verildiği bir sırada, uzaktan bir türkü sesi Atatürk’ün ilgisini çekmişti. Etrafı aradılar, türküyü bir çoban söylüyordu.
Atatürk, müzik eğitimi görmemişti fakat her çeşit müziği seviyor, klasik Türk müziği makamlarını biliyor, bazı şarkı ve türküleri başarı ile söyleyebiliyordu. Falih Rıfkı Atay, Ata'nın türkü ve şarkı söyleyişini Çankaya adlı eserinde şöyle anlatmaktadır
Teninin kokusuna mevsim değişir
Ya da gülüşüne seneler
Ne yapsam gönlümün yönü değişir
Zor geliyordu geceler
Doldu gönlümün sayfası
Tükendi şarkımın son mısrası
Vazgeçtim yarınlar olmasın
Senden sonra
Herkes duydu bir sen duymadın yanarım ona yanarım
Gözüm gördü dünyam yıkıldı unuttum anıları
Giden döndü bir sen gelmedin şu yanım hala yarım
Senin olsun dünyalar yine de yaşarım