Özay Gönlüm Kimdir?

Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın

Özay Gönlüm
Özay Gönlüm

Aslen Denizlili olan Özay Gönlüm, babasının askerî görev aldığı Erzincan’da 1940 yılında dünyaya geldi. Küçük yaşta ağız armonikası çalarak müziğe başladı. Ortaokul yıllarında keman çaldı. Bağlama çalmaya başladıktan sonra, 1965 yılında köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı. Özellikle Ege yöresinden pek çok türkü derledi. Yurttan Sesler’in kurucusu Muzaffer Sarısözen’in davetiyle Ankara Radyosu Yurttan Sesler programına misafir sanatçı olarak katılmaya başladı. Kısa bir süre MEB Film ve Radyo Televizyon Merkezinde çalıştıktan sonra Yurttan Sesler’de “Yetişmiş Bağlama Sanatçısı” olarak çalışmaya başladı. Türk dinleyicisi onu Ege yöresinden derlediği türküleri “Ninenin Mektupları” ile tanıdı.

Ailesi Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük beldesindendir. 1953 yılında başladığı Denizli Erkek Sanat Enstitüsünde farklı kişiliği ve müziğe yatkınlığı ile okulda sevilen biri oldu. 16 yaşında halk türkülerinin en ünlü derleyicisi olan Muzaffer Sarısözen ile tanışması kariyerinde belirleyici oldu. Ankara Radyosu Yurttan Sesler programıyla sanat dünyasına adım attı. Belli bir süre Millî Eğitim Bakanlığı “Film Radyo Televizyon Merkezi’nde” çalıştı. 1966’da “Yetişmiş Saz Sanatçısı” olarak Ankara Radyosu’nda çalışmaya başladı. Özellikle Denizli yöresinin türkülerini, sesi ve sazı ile mikrofonlara taşıdı. Çalıp söylediği Ege türküleri kadar taklit yeteneği, fıkraları ve kullandığı Denizli şivesiyle folklora zenginlik kattı.

70’li yılların sonunda esprili kişiliği ve türkülerinin yanı sıra bağlama yapımcısı Cafer Açın’ a yaptırdığı “Yâren”i ile de ünlendi. Yârenini yanına katıp kırk iki ülkede konserler veren Özay Gönlüm, cura, bağlama ve çöğürü içeren üçlü sazı Yâren ile televizyon, radyo ve konserlerde şovlar yaptı.

1973’ten itibaren düzenli şekilde İzmir Enternasyonal Fuarı’nda sahne aldı. Başta Zeki Müren olmak üzere pek çok ünlü isimle aynı sahneyi paylaştı.

TRT’de, tarıma ve çocuklara yönelik programlarda yer aldı. Kültür Bakanlığı Halk Müziği Geliştirme Merkezi (HAGEM) Repertuvar Kurulu üyeliği yaptı. Son televizyon programı TRT 1’deki “Türk Halk Müziği İstekleri” oldu.

Oyunculuk yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve “Yaren” adını verdiği üçlü sazı ile Türk halk müziğinde bir ekol oluşturdu. Gönlüm, radyo programlarında bağlama çalmasına rağmen cura ve “şelpe” tekniğine de çok önem vermiştir. Ege yöresinde Ramazan Güngör’den Hamit Çine’ye kadar bir çok cura üstadıyla çalışmış, katıldığı programlarda farklı özelliklerde curalarıyla sanatını sergilemiştir. Yaren adlı enstrümanı ile cura, bağlama ve çöğürü bir araya getirdi.

Büyük usta 1 Mart 2000 Çarşamba günü, tedavi gördüğü Ankara’da bir gece sessizce aramızdan ayrıldı. Hiç kimsenin beklemediği bir anda neşeli simasını ve türkülerini sevenlerinin anılarında bırakan Gönlüm, Türk halk müziği repertuvarına da derlediği bin kadar ezgiyi bırakmıştı. Teatral yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve yareni ile Türk halk müziğinde bir ekoldü Özay Gönlüm.

*TRTint canlı yayın kaydından derlenerek yazılmıştır.

Anahtar Kelimeler: 

Benzer İçerikler

Rastgele Parça

Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan
Doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün
Aydınlıları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu
Arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
Yargılayıp asıyorum
Bu son olsun bu son olsun

Şimdi saat yokluğun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gittiler
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Voltasında gecenin hiç uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun

Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden yüzündeki
anlık
Tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya parladım kendimi lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun güzelim olsun ne olacaksa olsun.