Eyvallah (Kur Sofrayı)
Kur sofrayı geç karşıma
Ağırdan al gece uzun
Çakmak çakmak bak içime
Bal dudaklarınla sorun
Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın
Kur sofrayı geç karşıma
Ağırdan al gece uzun
Çakmak çakmak bak içime
Bal dudaklarınla sorun
Gözümden cemalin çok ırak oldu
Aman aman ırak oldu
Mecnun'a döndüm yerim yurdum dağ oldu
Aman aman dağ oldu
Saklama izi belli yolunun
Bu yollar yabancım değil
Zorlama sonu belli oyununun
Bu sonlar biri bize değil
Yansın Bodrum yansın
Yansın yansın aman kül olsun
İkimizi aman ayıranlar
Fidan boylum kör olsun
Karşımda salınıp durma
At boynuma kolun dilber
Yalınayak yere basma
Giyin altın nalın dilber
Aluştadan esken yeller yüzüme vurdu
Balalıktan osken evge köz yaşım düştü
Magusa Limanı Limandır Liman (Aman Aman)
Beni Öldürende Yoktur Din İman
İskeleden Çıkdım Yan Basa Basa (Aman Aman)
Magusaya Vardım Kan Kusa Kusa
Yandım ay aman ay aman ay aman
Öldüm ay aman ay aman ay aman
Sevdim ay aman ay aman ay aman
Neyleyim!
Pencereden Bakan Dilber
Ağlayanı Güldürürsün
Kaşların Yay Kipriğin Ok
Vurduğunu Öldürürsün
Pencereden bakan dilber
Güzelliğin bildirirsin
Ak göğsünde lale sünbül
Ağlayanı güldürürsün
Hasretinle beni üryan eyledin
Beklerim yolların gel efendim gel
Gönül kuşu kalktı cevlan eyledi
Beklerim yolların ali ali gel efendim gel
Ay gibisin mübarek doğdun yarım geceme
Gir şu garip gönlüme sultanım ol gel gel gel
Sustu benim dillerim kilit vurdum heceme
Sensiz tutmaz dizlerim dermanım ol
Uzun bağlamada parmak egzersizi. Egzersizi en yavaştan başlayarak hızlandırabileceğiniz kadar hızlandırınız.
İnternette gezinirken bulduğum Oğuzhan Açıkgöz'e ait bir egzersiz.
Gidecekmiş mutlaka, de hadi gitsin hadi
Kolay unutacaksa hadi unutsun hadi
Dindirmezmiş bu kini, ne imanı ne dini
Unutacakmış beni, hadi unutsun hadi
Çanakkale bugün toz ile duman.
Düşmanda imkân var, Mehmet’te iman!
Dünya görsün el mi, bey midir yaman!
Burada son söz Türk’ün sözü olacak!
Saçlarıma rüzgar değdi
Elin gibi elin gibi
Ben o rüzgarı tanırım
Gül kokulu tenin gibi
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara
Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde hande derman bulayım
Meğer dost elinden ola çaresi
Efendim efendim benim efendim
Bir fırtına tuttu bizi, derya ya kardı.
O bizim kavusmalarımız a yarim mahsere kaldı.
O bizim kavusmalarımız a yarim mahsere kaldı.
Bahçada yeşil çınar
Boyun boyuma uyar
Ben seni gizli sevdim
Bilmedim alem duyar
Hani Yaylam Hani Senin Ezelin (Ey Ezelin)
Güz Gelende Döker Bağlar (Ey) Gazelin (Ey Gazelin)
Yayla Senin Heç Gelmez Mi Gözelin (Ey Gözelin)
Bu dağlar kömürdendir
Giden gün ömürdendir
Feleğin bir oku var
Pençesi demirdendir
Ay doğar gecelere, daldım düşüncelere,
Eller aldı yârini, ben kaldım köşelere.
Mektup yazarım mektup, üzerini pullama,
Ben yazarken ağladım, sen okurken ağlama.
Şu dünyadaki en mutlu kişi
Mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi
Sevmeyi bilendir
Şu dünyadaki en güçlü kişi
Güçlükten gelendir
Vay seni cerrahpaşa Yaş akar gözüm sızlar İnanduk doktorlara Doktorlarda ne bilir Yaş akar gözün sızlar |