Musa Eroğlu Kimdir?

Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın

1946 yılında Mersin'in Mut kazasında doğdu. "Karacaoğlan'la ilgili geleneği, şenliği sürdüren bir köyde büyüdü. Bir folklor grubunda oynadığı Karacaoğlan rolünden çok etkilendi ve hep kendisini sürükleyen o oyunun peşinden gitti.

Musa Eroğlu, Türk Halk Müziği'nin genç kuşaklara sevdirilmesi ve geniş kitlelere ulaştırılması için büyük bir çaba sarf etmiş bir sanatçıdır. Taşeli yöresi Türkmenleri ile ilgili yaptığı araştırmaları "KÜTÜK" isimli kitapta topladı ve bu kitap Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. Musa Eroğlu günümüze kadar Karacaoğlan üzerine yapılmış en kapsamlı araştırmayı gerçekleştirerek Halk Bilimi araştırmalarında önemli bir sayfa açtı. Büyük halk ozanı Karacaoğlan'ın pek çok eserini ortaya çıkaran ve bunları özgün sesiyle saza döken Eroğlu bu yönüyle günümüzün Karacaoğlan'ı olarak nitelendirilmektedir. Eroğlu çalgısını kullanış biçimi ve kendine has tavrıyla bağlamanın genç kuşaklar tarafından sevilmesinde büyük rol oynamaktadır. Musa Eroğlu 1965'te seslendirdiği iki kırkbeşlik plaktan bugüne kadar 3000'e yakın derlemenin yanı sıra, yine sayısız kırkbeşlik, 1979'de bir uzunçalar ve solo olarak 15 albüm yaptı. Ayrıca sanatçı dostları Arif Sağ, Muhlis Akarsu, Yavuz Top ile birlikte 7 albümden oluşan "Muhabbet" serisini hazırladı. Musa Eroğlu, Türk Halk Müziği'nin diğer ulusların müzikleriyle birlikte evrensel boyutta temsil edilmesi için UNESCO ile önemli çalışmalar içinde bulunmaktadır. Sürekli gezilerle, incelemelerle Asya müziklerini araştıran, bütün Türk Cumhuriyetleri'nde çalınan müzik araçları ile seslendirilen eserlerin kayıtlarını yapan UNESCO'da görevli Henri le'Comte adlı araştırmacı ile birlikte etnik müzikler üzerine çalışan bu kurum için "Anadolu Müzikleri" adlı bir CD hazırladı. 1980'li yıllardan itibaren birçok albümde müzik yönetmenliği yaptı. Anadolu'daki semahların kaybolmaması için, "Bin Yıllık Yürüyüş" isimli 90 dakikalık 2 CD yaptı. 1983'te insanlara bağlama felsefesini öğretmek için bir dershane açtı. Avrupa'dan Avustralya'ya, Türk Cumhuriyetleri'nden Amerika'ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde resitaller verdi.

Besteci, yorumcu, derlemeci, halk bilimi araştırmacısı kimliği, eşsiz icrası ve idealist çizgisiyle Musa Eroğlu, hayatını halk sanatına adamış önemli bir ekoldür.

Bir mankenle aralarında geçen hatırası ise şöyledir:
“Bir manken ‘Senin çok güzel sesin var’ dedi Mersin’de. Bir anons da var Musa Eroğlu diye, kızlar merak ediyor da. ‘Tanıyorum biraz sonra gelir’ dedim. Beni tanımıyor manken, kendisi tanınan isimlerden biri. Biliyorum ama söylemem. ‘Size iyi bir reklam yapmak lazım, sesin çok güzel’ dedi. ‘Ben tereyağ gibiyimdir. Bütün yağların reklamı vardır, tereyağın yoktur’ dedim" ifadesini kullandı.

Kaynak: Bağlama 10.Sınıf Ders Kitabı

Anahtar Kelimeler: 

Benzer İçerikler

Rastgele Parça

Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut coblanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken

Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiği kadar
Geçiyor önümden gül yüzlü Bahtiyar
Yara aldığı yerde kalan sazı kadar

Beni tez saldılar o içerde kaldı
Çok sonra duydum ki Yozgatta sürgünde
Ne yapsa etse üstüne gitmişler
Mavi gök yüzünü ona dar etmişler
Gazetede çıktı üç satır yazı ile
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona ölmedin diyorda
Ölüm ilanında hüzünle gülüyordu