Ezo
Sordum seni yıldızlara ay ışığına
Dediler: "Tam bin yıldır görmedik onu"
Sordum kadim kitaplara tozlu raflara
Dediler: "O bizden önce buralardaydı"
- Ezo hakkında devamını oku
- 98 okunma
Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın
Sordum seni yıldızlara ay ışığına
Dediler: "Tam bin yıldır görmedik onu"
Sordum kadim kitaplara tozlu raflara
Dediler: "O bizden önce buralardaydı"
İşte gidiyorum Birşey demeden
Arkamı dönmeden Şikayet etmeden
Hiçbirşey almadan Birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum
Düşlerde sevdim seni
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim
İçimde kırılıp kalır ağlayan sesin
Susar yüreğimde yüzün, soluğun susar
x 2
Sarınıp yarama gitsem, çare değil ki
Yüreğimde yangın çıkar, bu şehir yanar
x 2
vakti geldi
ayrılığın ne yapsak boş
kurtulamaz bu sevda bu amansız rüzgardan
yüreğimde saklı kalan anılar
gidiyorum bu şehirden
sevgilim hoşçakal
Bilemem nereye sürüldüğümü bekleme
Belki kaybolup gidecek bu yürek
Karla kaplı yüreğimde
Hüzne doğan kır çiçeğim
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma
Hasretinle yandı gönlüm
Yandı yandı söndü gönlüm
Evvel yükseklerden uçtu
Düze indi şimdi gönlüm
Hasretinle geçmeyen bu aylardan sonra
Özleminle dinmeyen bu yaşlardan sonra
Hazan mevsiminde, dolan gözlerimde
Yalan sözlerimde, Yine sen vardın
Hırpaladın sol yanımı,
yıktın ev-bark ocağımı,
zalim sana neyledim ki,
yaktın yürek otağımıi,
Gayrı anlatılmaz bu savaş bence
Dağ taş konuşmuştu kendi dilince
Hücum diye bir ses duydum ilk önce
Sonra allah allah dedi mehmedim
Baş koymuşum Türkiyemin yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kıratımı suladım
Irmağının akışına ölürüm Türkiyem
18 yaş çağlarımdır
Sokaklarda bu ilk kalvgam
Girdim delice dövüştüm
Kimseye bir şey sormadan
İki can bir beden olduk
Bulmuştum o gün sevdamı
Çalışasın, didinesin
Yorulup tükenesin
Kıymetin bilinmesin
Ağlayasın, inleyesin
Dert görüp sürünesin
Gözyaşın silinmesin
Ellerin buz
Yüzün soğuk
Sesin boğuk
Rengin kaçmış
Karmı yağdı sokaklara
Üşüdünmü ah üsküdar
Sen de mi sahipsiz yorgun
Boynu bükük kaldın söyle
Sana gülüm diyen benim,
Yüreğimde solamazsın,
Benim gibi bir seveni,
Çok ararsın bulamazsın sen.
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Aşktan yana söz duyunca
Ben hep seni düşünürüm
Uçsuz hayaller boyunca
Ben hep seni düşünürüm
x2
Dün gece gördüm düşümde
Seni özledim anne
Elin yine ellerimde
Gözlerin ağlamaklı
Gözyaşlarını sildim anne
Bugün düsünemiyeceğin kadar başım belada
Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada
İler-tutar yani yok (2)
Fişlenmişim adım-eşkalim bilinmekte
Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Canım ey canım ey
Canım eylen ey
Evimi başıma yıkıp giden hey
Kapkara büyürken
Geceler derinden
Canımı içimden
Alıp giden hey
Ağladım gözyaşlarım döndü denize
Ben derdimi kimseye söyleyemedim
Kurşunlara gelirken arka mahallede
Düştüm de yerlere bir of demedim.
Yaşayanlar bir gün ölür
Bir gün ölür elbette
Ağaçlarla balıklarla
Kuşlarla ben amenna
Ağlama bebek, ağlama sende,
Umut sende yarın sende.
Yağmur gibi gözlerinden akan yaş niye,
Bu suskunluk, bu durgunluk, sıkıntın niye.
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca
Akasya kokan gecelerde
Türküler söyleyip dolaşırdın sen
Birer birer dökülen hecelerde
Kendi yüreğinle yarışırdın sen
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa leylim ley
Seher yeli dağıt beni kır beni, leylim ley
Götür tozlarımı buradan uzağa, leylim ley
Yarı çıplak ayağına sür beni, leylim ley,
Susarlar sesini bogmak isterler
Yarimdir kiriktir sirça yüregin
Çiglik çigliga yari geceler
Kardesin duymaz eloglu duyar
Asker Oldum Giydim Yelek Suna Gelin, Suna Gelin Verin Benim Martinimi Suna Gelin, Suna Gelin Yöre: Çukurova |