Günlerimiz
çözülen bir yün yumağı
akıp giden günlerimiz
mezar taşlarından suskun
sessiz sitemsiz..
- Günlerimiz hakkında devamını oku
- 11 okunma
Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın
çözülen bir yün yumağı
akıp giden günlerimiz
mezar taşlarından suskun
sessiz sitemsiz..
Daha yeni düştüm derde
Yem olurum kuşa kurda
Yüce dağlar oldu perde
Neredesin nazlı yarim
Nerdesin nerdesin nerdesin
Akşam oldu kara gözlüm nerdesin
Dağlarda gezen kartalım kırıldımı kanatların
Can mı çıktı boğazından niye düştün düz tarlaya
Canımı yoluna koyduğum
Mimoza çiçeğimsin
Kanatlanıp göğe uçma
uçma sevdiceğim
Avcın değilim ki senin
Kaçma sevdiğim
Ondört yaşım diken ile kaplanmış
Göz ucuma karıncalar toplanmış
Kurşun gelmiş kaşlarımın üstüne
Alın yazım okur gibi saplanmış
Uyu memikoğlan uyu öte gecelerde
Senden ayrı aylar geçti yıl geçti
Şu ömrüme dolu vurdu yaz geçti
Dağlar ağlarım karalar bağlarım yarim için
Dağlar ağlarım yarime gideyim yol ver geçim
Geçmedi yare sözümüz
Yollarda kaldı gözümüz
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş karayazımız.
Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda
Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Şu sılanın, ufak tefek yolları,
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri.
Tepeden tırnağa şehir güleri,
Yiğidim aslanım burda yatıyor.
Yatar gül harmanı gibi
Canımın dermanı gibi
Har yanında çiçek açmış
Binboğa ormanı gibi
Kapılar tutulmuş neylersin
Neylersin, içerde kalmışız
Yollar kesilmiş şehir yenilmiş neylersin
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü
Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin
Prangalarca boynuma taktığım sensin
Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim
Her gece uyku diye yattığım sensin
Topraktan mi sürmüs candan mi kopmus
Açar yediveren kan çiçekleri
Türkü mü, siir mi, agit mi yoksa
Açar yediveren kan çiçekleri
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için
Ben hep onyedi yaşındayım.
Her Ayak sesinde ürperirim.
Demirkapının her açılışında
Göğsümün Kafesine sığmaz yüregim.
Her türlüsünü tattim, acilarin ayriliklarin.
Seviyorum seni ekmegi tuza banip
Banip yer gibi
Geceleri atesler içinde uyanarak
Agzimi dayayip musluga
Su içer gibi
Ben sende ülkemi sevdim
Hüzün dolu yağmurları
Mor kanatlı turnaları yar…
Ben sende rüzgarı sevdim
Alıp götüren yılları
Saklı kalan umutları yar…
Bir Şafaktan Bir Şafağa
Bir Akşamdan Bir Akşama
Merhaba Demeden Daha
Bu Gitmeler Gitmek Değil
Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli
Harcanıp Gidiyor Ömür Dediğin
Yolda Kalan Da Bir Yürüyen De Bir
Harcanıp Gidiyor Ömür Dediğin
Baharı Beklerim Güllerim Bitsin,
Yarimi Beklerim Ocağım Tütsün,
Baharım Sensin Güllerim Bitsin
Ocağım Tütsün...Oy...
Gele Yar.
Yürüyorum ey yar insanların arasında
Kimi yorgun kimi dökük kanar sabır yarasında^2
Özlüyorum seni zamanla barışamadım
Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadım x2
ŞAFAK TÜRKÜSÜ
1
Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne
Ağlama
Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen
Ben Gönlümü Sana verdim
Pare pare yola serdim
Vakitsiz bir nara düştüm
Gelmedin yar, gelmedin yar.
Ne güneş yüzü gördüm
Nede gökyüzü gördüm
Derde düştüm beter oldum
Heder oldum ben
Bulutlardan Haber Saldım Sen Gelecektin
Yağmur Yağdı Gözlerime Sen Sileceksin Ama
Taş Duvarlar Sıkar Beni Gönlüm Dağlarda
Ağlamışsın gözyaşın sileyim
Söyle derdin nedir ben bileyim
Eğer yalnızsan sırdaşın olayım
A yarim can yarim cananım ol
Sevda dedigin nedir ki ah gülüm,
Gökyüzünde gülen günese benzer,
Yüreginin topraginda ah gülüm,
Acar yediveren güllere benzer.
Gün tutuşur canım gece tutuşur
Zindanlarda tutsak canlar tutuşur
Gülüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur
Yürü bre yalan dünya sana Yeryüzünde yeşil yaprak Gör yastığa düşer başın |